13 Ekim 2011 Perşembe

30 yaş sendromumu yoksa :)))))

Yine çok uzun zaman olmuş yazmıyalı bir türlü elim gitmiyor ne zamandır.Yine çok şey birikti paylaşılacak fakat şuanda evimle ilgili şeyleri değilde kendimle ilgili şeyleri paylaşmak istiyor yüreğim ve parmaklarımda o doğrultuda istem dışı klavye üzerinde hareket ediyor.Yaklaşık 2 aydır bir panik atakla mücadele ediyorum.Daha doğrusu etmeye çalışıyorum beynimdeki herşey kalbime,kalbimdekiler ise beynime karışmış durumda.Daha duygusal mı oldum yada daha hislimi daha tam anlamış değilim.Hayata başka bir pencereden bakıyorum bu aralar fakat bu benim alışık olduğum bir pencere değil.Daha kırılgan oldum,oysa nasılda asidim umrumda olmazdı hiçbirşey,1 kalemde köprüleri yakabilirdim ,laf bana gelince mangalda kül bırakmazdım çoğu zaman fakat şimdi bi başka düşünür oldum kalbim sanki beynime hükmeder oldu bu aralar.Daha mı vicdanlı davranıyorum hayata yoksa bu olgunlaşma evrelerinden bir tanesi daha mı ?? Daha özel hissediyorum kendimi,saatler yetmiyormuş gibi geliyor, dakikalar saniyelerle dans ediyor sürekli her kaçırdığım an için huzursuz oluyorum.Yaşadığım her anı anıya çevirmek için o kadar hızlı koşuyorumki zamanın yanında hiç yetişemiyecekmişim gibi düşünüp hep kaçıracağım diye kaygılanıyorum.Her telefonum çaldığında ekranında yazan isim şayet değer verdiğim bir kişiyse amanın birşeymi oldu diye kalbim bi başka atıyor.Beynim uyu emrini verirken ben uyumamak için direniyorum ama çoğu zaman o kazanıyor..Evde oturmak istemiyorum daha fazla daha fazla vakit geçirmek istiyorum sevdiklerimle..Daha anlamlı geliyor yudumladığım kahve,ettiğim sohbet,seyrettiğim film...Daha bir yürekten söylüyorum seni seviyorum cümlesini.Daha değerli yanımdakiler,annem babamla konuşabildiğim her an hediye bana...Korkuyorum kaybetmekten sevdiklerimi bu satırları yazarken bak yine gözlerim dolar oldu yok daha duygusal oldum bu aralar.
Kim bilir panik atak değilim de 30 yaş sendromudur belki bu ....

17 Mayıs 2011 Salı

herşey aynı anda :))

Yine çok ara vermişim o kadar çok şey varki anlatılacak...Bu dönem aslında herşey üst üstte geldi.Önceden programlanmış bir İsrail turumuz vardı ordan benim her sene yaptığım Kıbrıs Bahar Şenliklerim :))) Bu arada ve sıkışıklıkta bide taşınma telaşı,aslında taşınmak hiç aklımızda yoktu uzun süredir ev arıyorduk ama istediğimiz gibi bir yer bulamıyorduk sonunda eşimin kuzeni sayesinde bulduk ve onun alt katına taşındık:)) Tabiki daha önceden programlanmış ve iptal edilmesi mümkün olmayan israil ve kıbrıs da araya sıkışmak durumunda kaldı...Bu arada bir sürü evle ilgili değişiklikler yaptım, evi yaşanılır hale getirir getirmez hepsini paylaşacağım..Bu arada İsrail ve Kıbrıstan aldığım cicileride yayınlayacağım.

17 Nisan 2011 Pazar

yuppii bloglar açıldı

Çok uzun zaman olmuş yazmıyalı :((( Uzun zamandır tüm bloglar kapalıydı ve bir türlü açılmadı.Ve sonunda özgürlüğümüze kavuştuk.En son şubatta yazmışım niyetli günler yazımı..Eşim tam tamına 18.5 kg verdi bende 4.5 kg verdim.Ve bir türlü gelemeyen bahara fit girdik.Bir sürü yeni şey yaptım.Bunları sırasıyla sizlerle paylaşacağım yazılarımda.En kısa zamanda görüşmek dileğiyle

19 Şubat 2011 Cumartesi

diyetisyenli günler:)))

Çok uzun zaman oldu yazmıyalı..O kadar yoğun çalışıyorumki şu aralar eve geldiğimde boş vakit bulduğum an uyumak istiyorum.Cumartesi-pazarlarımda yoğun geçiyor şu aralar.Diyetisyene başladım 4. haftamın içine bugün girdim.Aslında beni yakından tanıyanlar aman ne gerek vardıki sen kendini dev aynasında görüyorsun,bu kilo için diyetisyenemi gidilir falan filan...60.2 kg olmuştum ve beni mutsuz etmeye yetiyordu.Çok uzun senelerdir 60 kg olmamıştım ve panik oldum.Hemen aldım soluğu diyetisyenimiz Sernaz'ın yanında.Aslında o artık bizim ailemizin diyetisyeni:))) Herkesi avukatı olur,doktoru olur,bizim de diyetisyenimiz var :))) Sernazla canım dostum,kardeşim semoşumun vasıtasıyla tanıştık.Semoşum bundan 6-7 ay önce çok kararlı bir şekilde diyetisyene başlamaya karar verdi bende sonuna kadar destekledim.Epey bir araştırdıktan sonra Sernaz'a gitmiş ve inanılmaz memnun kaldığını anlatıyordu her seferinde(ve ilk defa diyetten sıkılmadan son derece motive halde devam ediyordu) ve sonuçta yanlış biliyor olabilirim ama 15 kiloya yakın kilo verdi ki hala devam ediyor.Güzeller güzeli semoşum çok fit bir hatun oldu çıktı...Allah seni nazarlardan saklasın melek kalpli arkadaşım benim.Sonra eşim kilolarından şikayet etmeye başlayınca bende ona semanın çok memnun olduğundan bahsettim oda ikna oldu sanırım Sernaz'a başladı (benim eşim her pazartesi diyete başlar çarşamba sıkılır bozardı:))) Sernaz'a o kadar inandıki şu anda 4. ayında ve tam 15 kg verdi.İnanılmaz bir değişim.O kadar mutluki anlatamam herşeyi bol geliyor...Ve sürekli biz kadınlar gibi canı alışveriş yapmak istiyor çok eğlenceli kendime alışveriş arkadaşı buldum yeni :))) Konuyu çok dolandırmadan sadede geleyim.Sonuçta bende 60.2 kg görünce koştum Sernaz'a ... Toplamda bu hafta 57.9 kg indim.Tabi ben onlar kadar hızlı veremiyorum kilo vücut indeksine göre aslında normal sınırlarda olduğum için ama Sernaz'ın da dediği gibi kendimi mutlu eden kiloda değilim.Hedef:53 kg. bakalım nisan sonu görücez...Ama çok sağlıklı besleniyorum ve çok mutluyum az olsun öz olsun diyorum kısaca.
Not:Sernaz için bana yazın size iletişim bilgilerini vereyim.

27 Ocak 2011 Perşembe

Peçeteli sepetlerim...



Bu sepetleri İkea dan almıştım.İç içe geçmiş 4 ham rengi sepetti,ben onları  beyaza boyadım.2 kere üst üste boyamak gerekti tam kapansın diye alttaki rengi.2 kere boyama süresi aşağı yukarı 4-5 günümü aldı çünkü önce içini ve kenarlarını boyadım sonra kuruması için 1 gün bekledim sonra dışını ve altını boyadım onun da kuruması 1 gün sürdü tabii bide o zamanlar havalar sıcaktı balkonda güneşte kuruttum.Tepe Home dan aldığım peçelerin beğendiğim kısımlarını keserek alttaki iki katını ayırdım ve tutkalla yapıştırdım.Üzerine de 2-3 kat sprey vernik attım.Ve banyodaki yerlerine koydum.Büyüğünün içine havlu koydum.Diğerlerine de ojelerimi ve parfümlerimi koydum.Keyifle kullanıyorum şimdi sıra çamaşır sepetimi boyayıp bu hale getirmek.

19 Ocak 2011 Çarşamba

kelebekli şifonyerim

Bir kaç gündür yazamıyorum çünkü şifonyerimin bitmesini bekliyorum.Yatak odama beyaz ikea dan bir dolap almıştım hem çok ferah hemde çok şık durdu bende kahrevengi şifonyerlerimi değiştirmeye karar verdim.Epey bir bakındım fakat hiçbirşey beğenmedim sonra ham alıp anneminde gelmesini fırsat bilerek ona eskitme boyatırım diye düşündüm.Annem geldiğinde de hemen boyaları aldım annem başladı işe koyulmaya fakat tabi annem alıştığı için büyük alanda çalışmaya bizim balkon ona dar geldi bir süre sonra apartmanın merdiven boşluğunda çalışmaya başladı :))) Ben eskitme tarzı istediğim için biraz meşakatli oldu çünkü iki boyayı üst üstte boyamak onların kurumasını beklemek sonra zımparalama işlemi falan... Evde yapmak istiyenlere kısaca anlatayım önce altına koyu renk boya sürüyorsunuz ben kese kağıdı aldım onu sürdük 1 gün bekledik sonra beyaz boyayı 1 kat sürüp yine 1 gün kuruması için bekliyorsunuz kuruduktan sonra kabarık olmasın diye zımparalama işlemi yapılıyor sonra bu boya ve zımpara işlemi 2 kere daha tekrarlanıyor en son isteğe bağlı mat,yarı mat veya parlak vernikle vernikliyorsunuz.Ben mat vernik istedim ,sprey vernik daha iyi sonuç almanızı sağlıyor 3 kerede.1'er gün arayla vernikliyorsunuz sonra 72 saat kurumasını bekledikten sonra şifonyeriniz hazır...Kelebek çekmece kulplarınıda Zara Home dan aldım indirime girmişti bu modele en yakışanı buydu daha bir çok çeşidi bulunmakta...


Anneciğim süper iş çıkarttın yine seni yorduk ellerine sağlık.

14 Ocak 2011 Cuma

nefis sabah kahvaltısı

Dün iş çıkışı yaso ve kayada kaldık onlar bizim can dostumuz.Zaten insanın hayatında maksimum 3 tane dostu olacağına inananlardanım.Benim de bir yasom bide semoşum var ikiside kardeşim gibidir.Yasolar karı koca bankacı oldukları ve bize bir hayli uzak oturdukları için bizim düzensiz çalışma saatlerimizden kaynaklı çok sık görüşemez olduk (görüştüğümüz anlarda acısını çıkarıyoruz:))) Dün akşam vakit bulup gittik gitmişken de orada kaldık.Tabi onların çalışma saatleri bizimkiden epeyce bi farklı...Sabah 07.00 de kalktım saat 08.00 geliyordu çıktık ve Hisardaki Kaleye kahvaltıya gittik.Serpme kahvaltı nefisti hatta hayatımda bu mevsimde böyle lezzetli bir domates yememiştim.Nefis zeytinyağı ve kekik kırmızı bibere bezenmiş domatesler ve zeytinler,peynir çeşitleri tavada yumurta,sıcacık çay,çıtır çıtır ekmekler ve doyulmaz bir boğaz manzarası...Güne o kadaar keyifle başladımki bütün günümü orda geçirebildim.Kahvaltıdan sonra eşim beni işe bıraktı ve yoğun tempoya devam ....